Milletin imânı gidiyor!

İlmi ve Fikri Araştırmaları Merkezi (İFAM) Kurucusu, İlahiyatçı Dr. İhsan Şenocak, “Milletin imânı gidiyor, aileler dağılıyor, hep birlikte felâkete sürükleniyoruz” dedi.

Çağrı Eğitim Vakfı tarafından Devlet Tiyatro Salonunda düzenlenen ‘Müslümanın Kimliği’ konulu konferansta konuşan İhsan Şenocak, bireysel ve toplumsal hayatta yaşanan problemlere dikkat çekerek çözümün manevi değerlere yeniden sarılmakta olduğuna işaret etti. İnkılâbın ailelerden başlaması gerektiğini vurgulayan Şenocak, “Evlerimizi televizyon esaretinden kurtarıp ‘İslâm Okulu’ yapmalıyız” diye konuştu. Evlerdeki sorunların ilaçla değil Hz. Peygamber’in reçetesiyle çözülebileceğine değinen Şenocak, “Evimizi kurtarmadan ümmeti kurtaramayız” ifadelerini kullandı. Kuran-ı Kerim âyetleri ve Hadis-i Şerifler’den de örnekler veren Dr. Şenocak, İslâm tarihinden kesitler sunduğu konuşmasında şunları söyledi:

‘SAVRULUYORUZ!’

“Hayatımızı kuşatan iç ve dış unsurlar dini değerlerimizi kıymetsizleştirmeye çalışıyorlar. Peki bu durumda bizler dinimizi ve değerlerimizi yeterince anlatabiliyor muyuz? Son yıllarda din görevlisi sayısı ve İmam Hatip Okulları’nın sayısı arttı ancak camide namaz kılan sayısı düştü. İslâm’ı hayatımıza taşıyamadık, savruluyoruz. Duruşumuzla, evimizdeki yaşantımızla, okulumuzda veya iş hayatımızda Allah’ın dinini temsil edebiliyor muyuz? Çocuklarımıza dinimizi anlatıp onları namaza teşvik ediyor muyuz? Faiz gibi toplumu saran günahları anlatamıyor, çocuklara secdenin manasını açıklamıyorsak törenlerde bir fotoğrafın önünde eğilirler. Anne-baba namaz kılar, çocukları ise bir resmin önünde secde ederler. Onlar bizim çocuklarımız, Allah’tan başkasının önünde eğilmeyen nesillerin çocukları... Ne yazık ki çocuklarımıza İslâm’ı gereği gibi aktaramadık.”

‘EN BÜYÜK DEVRİMCİ PEYGAMBERİMİZ’

Savaşların sürdüğü Müslüman coğrafyalardaki dul ve yetimlerin yaşadığı drama dikkat çeken Dr. İhsan Şenocak, küresel sömürü sisteminin yol açtığı yıkımdan bahsetti. “Batılı ülkelerin idarecilerinin kalplerinde ahiret korkusu olsaydı bu insanları sömürebilirler miydi?” diye soran Şenocak, imânın insanlara zulüm ve haksızlıklara müsaade etmeyen bir şuur kazandırdığını söyledi. Hz. Muhammed (S.A.V.)’in bu açıdan yer yüzünün en büyük devrimcisi olduğunu vurgulayan Şenocak, “İnsanlık, Peygamber Aleyhisselam’la adeta yeniden doğdu” dedi. İslâm dininin kadına verdiği değere de işaret eden Şenocak, Hz. Peygamber’in hayata geçirdiği uygulamalarla kadınların dünyasına izzet ve onur geldiğini dile getirdi. İslâm dünyasının içinde bulunduğu sıkıntıları anlatan Şenocak, mazlumlara yardım eli uzatmanın önemine değinerek şöyle konuştu: “Yeryüzünde sosyal devleti kuran Hz. Peygamberdir. Kadınlara yardım yine kadınlar eliyle yapılmalı. Yardım yaparken kendimizi karşımızdaki ihtiyaç sahibinin yerine koyup mahcubiyet içinde olmalı, fotoğraf çekmemeliyiz. Alan konumunda değil de veren konumunda olduğumuz için Cenab-ı Hakk’a şükretmeliyiz.

‘İSLÂM’I CAMİ ile EV ARASINA HAPSETTİK’


Allah nizamını anlatabilseydik, kapitalizm ve sosyalizmle insanları sömürü yolu açılabilir miydi? İslâm’ı cami ile ev arasına hapsettik.İnsanların problemlerine kafa yorup dertlerine ilaç olmaya çalışmadık. Hz. Peygamber, İslâm’la insanları değiştirip dönüştürdü. Sosyal mecralarda bu düşüncelerimize katılmayanlar dini hedef alan saldırılarda bulunabilirler. Onların içinde kalbi İslâm’a meyledenler olabilir. Gençler, delikanlılığın getirdiği özelliklerden dolayı farklı tavır ve davranışlar sergileyebilirler. Mühlet tanındığını düşünüp pes etmeksizin onlara ilgi gösterelim. Yaşadığımız şehirlerde dükkanları dolaşıp İslâm’ı anlatmıyorsak, camilerimiz boşssa bunun sorumlusu bizleriz. İslâm’da din adamı sınıfı yok, o nedenle hepimiz dini anlatmakla sorumluyuz. Sokaklarda kızlarımızı tenhaya götürenlere ses etmiyorsak yarın sizlerin de evlatlarının aynı tehlikeler ile karşılaşması muhtemeldir. 

‘MİLLETİN İMÂNI GİDİYOR!’

Televizyon dizileriyle milletin ahlâkını zehirliyorlar. Evlerimize girip izzet ve haya duygularımızı tahrip ediyorlar. Neden bu saldırılara ses çıkarmıyoruz? Halbuki bizim değerlerimize yakışmayan yayınları tel’in edip ailelerimizi bataklığa sürüklenmekten kurtarabiliriz. İnsanlık, Hz. Peygamberin çağrısının yeniden yeryüzüne yayılmasını, İslâm’ı bekliyor. Dükkanları, alışveriş merkezlerini gezip kardeşlerimizi İslâm’a davet edelim. Konuştuklarınızı namaza davet edin, bizlere bu nimetleri verene şükredeceğiz deyin. Kimseden bir şey almayın, mükâfatı Allah’tan bekleyeceğiz. Bataklığa düşmüş olanlar da bizim adamlarımız. Bizler minberden sokağa inemediğimiz için o bataklıklara düştüler. Hz. Peygamber vicdanlara yol aradı, Mekke ve Medine’yi öyle değiştirdi. Günümüzde en az yarım saatimizi İslâm’ı tebliğe ayıralım. Politik tartışmalara girmeden İslâm’ı anlatalım. Zira milletin imânı gidiyor. Yuvalar dağılıyor, aileler bitiyor, felakete sürükleniyoruz. Bizim hiçbir kıymetimiz yok. Sizler buraya Allah’ın kelamını, kitabını dinlemeye geldiniz. Hayatımızla, yaşayarak İslâm’ı anlatmalıyız.

‘İNKILÂBA EVLERİMİZDEN BAŞLAYALIM’

Evimizde bir inkılap yaparak Kuran’la buluşmalıyız. Efendimiz evimize misafir olsa, ona ailemizi nasıl tanıtacağımızı düşünüp evlatlarımızı o şekilde yetiştirmeliyiz. Ailelerle birlikte Çorum değişsin, Anadolu değişsin, âlem-i İslâm değişsin. Ümmetin bayrağını Anadolu’dan yeniden kaldıralım. Allah’ın inayeti ile büyük sefere hazırlanalım. Kapitalizm çöküyor. İnsan eliyle kurulan sistemler bozulmaya mahkumdur. Yaşanan bu süreçte camileri dolduramazsak yeni bir sömürü düzeni gelir. Evlerimizi ‘İslâm Okulu’ yapalım. Çocuklarımıza günde 15 dakika ayırıp İslâm’ı anlatalım, âlimlerle buluşturalım. Kendisini bu işe vakfetmiş kişi ve kuruluşlardan destek alalım.”

Diğer Haberler